Hedefimiz özgür, öz güvenli, çok dilli ve çok kültürlü, mutlu çocuklar yetiştirebilmek
Dr. Aylin Fırıncı, iki dilli çocuk annesi olmanın, doktor olmak kadar sorumluluk, zaman, çaba ve sabır gerektiren bir iş olduğunu söylüyor.
Dr. Aylin Fırıncı (ortada) İki Dilliler Sofya Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Seniha Yüsein ve Ebru Rüstem ile birlikte
Sofya’daki Türk çocuklara Türkçelerini unutmamaları, geliştirmeleri için etkinlikler düzenliyorsunuz. Bu fikir nasıl doğdu?
BNT Türkçe yayınlar ekibine ve okuyucularınıza merhabalar. Öncelikle röportaj teklifiniz için sizlere teşekkürlerimi sunuyorum.
Modern ve hızlı gelişen cağda, herkesin tek ve aynı dil konuştuğu ülke bulmak neredeyse imkansızdır. İki dillilik, değişen dünyanın bize getirdiği vazgeçilmez bir olgusudur. Birden fazla dil farklı aşamalarda edinilebilir- aynı anda (simultaneous bilinguals), ya da art arda (sequential bilinguals). Araştırlamalara göre ikinci dile başlama yaşın 9’un altında olması gereklidir. Ana dili ve ek olarak ikinci, resmi dili küçük yaşlardan itibaren öğrenmenin sayısız faydaları vardır.
Genç ve bilinçli bir aile olarak, Sofya gibi büyük bir şehirde, iki dilli çocuk yetiştirmenin kolay olmayacağını tahmin ediyorduk. Türkçe dersler, kurslar, aile içinde pratik yetersiz olabileceğini düşünerek, çocuğumuza Türkçe konuşabilecek bir sosyal ortam yaratmaya karar verdik.
Bir yıl önce, oğlumuz henüz 1 yaşında iken sosyal medya üzerinden İki Dilli Çocuklar grubunu oluşturduk ve Sofya’da yaşayan, Türkçe konuşan kendi tanıdığımız aileleri ekledik. Böyle bir ihtiyaç varmış ki, her aile kendi tanıdıklarını eklemeye başlayınca, grup tahmin edemeyeceğimiz bir hızla büyüdü ve büyümeye devam ediyor.
İlgi var mı? Kaç çocuk katılıyor bu etkinliklerinize? Şimdiye kadar kaç buluşma düzenlediniz?
Grupta oğlumuz gibi Sofya’da yaşayan iki ve çok dilli 300‘e yakın Türkçe konuşan çocuk var. Etkinliklere 15-30 arası çocuk katılıyor. Her ay değişik yerlerde farklı, yaratıcı ve eğlenceli etkinlikler düzenlemeye özen gösteriyoruz.
Bir yıl içinde 12’den fazla faliyetlerde bulunduk. Bunların arasında Sofya’da Ana Dili Günü etkinliği, Türkçe masal yazma, Türk mutfağı yemekleriyle piknik, Ramazan etkinliği, at binme, lunapark, hayvanat bahçesi ve müze ziyaretleri, yılbaşı temalı etkinliklerimiz vardı.
Türkçeyi nasıl ögretiyorsunuz? Çocukları sınav etmiyorsunuz, değil mi?
Etkinliklerimizi Türkçe öğretmen eşliğinde düzenliyoruz. Öncesinden diğer ebeveynlerle beraber yarışmalar, soru-cevap oyunları, tekerlemeler, çizimler, fıkralar hazırlıyoruz. Etkileşimli bir şekilde öğretmenimiz çocuklarla iletişime geçiyor, adeta rehberlik yapıyor, çocukları Türkçe konuşmaya teşvik ediyor. Böylece onlara dilimizi keyifli oyunlar şeklinde aktarıyor.
Ödev yok, sınav yok, zayıf alma riski yok.
Sizce çocuklar ana dillerini nasıl öğrenip geliştirebilir? Tavsiyeler verebilir misiniz?
Ben öğretmen ailenin çocuğuyum, ama bir eğitimci ve ya bu alanda uzman değilim. Ancak genç bir anne olarak naçizane şahsi fikrimi paylaşabilirim.
Öncelikle ana dili eğitiminin evden, aileden başlamasının gerektiğini düşünüyorum. Geliştirmeye gelince. Kurslar, dersler, ödevler, okul tarzı eğitim çocukların hayatında fazlasıyla var ve hep olacak. Sosyal ortamda oyunlar, piyesler, yarışmalar şeklinde, eğlenceli, etkileşimli ana dili eğitimi daha verimli ve uzun vadeli sonuçlar getirebileceğine inanıyorum.
Doktorsunuz, işleriniz zaten yoğundur, bu eğitimleri organize etmek fazla zamanınızı almıyor mu?
İki dilli çocuk annesi olmak, doktor olmak kadar sorumluluk, zaman, çaba ve sabır gerektiren bir iş olduğunun bilincindeyim. Bazen dengeyi sağlamakta zorlansam da, eşimin de desteğiyle beraber, hem oğlumuza, hem hastalarıma elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Ve samimiyetle şunu ekleyebilirim ki Sofya’da bir çok aile bizim ki gibi yoğun çalışıyorlar, ama iki dilliliğe gönül vermiş kişilerle beraber büyük bir hevesle aktiviteler düzenleyip, bir araya gelmeye devam ediyoruz.
Bu girişimi geliştirme planlarınız var mı?
Grupta neredeyse her meslekten ebevynlerle tanışma fırsatımız oldu. Sadece çocuklar arasında değil, biz yetişkinler de güzel dostluklar oluşturduk, Sofya’da iki dilli bir toplum yarattık.
Kısa bir süre önce grubumuz, daha da büyük sorumluluk alarak dernek oldu ve resmiyet kazandı. İki Dilliler Sofya Derneği adıyla gelecek etkinliklerde daha da verimli ve keyifli faaliyetler gerçekleştirmeyi, daha da sık bir araya gelmeyi ümit ediyoruz.
En büyük hedefimiz özgür, öz güvenli, çok dilli ve çok kültürlü, mutlu çocuklar yetiştirebilmek ve bu dunyaya iyi insanlar kazandırabilmektir.
İzzet İsmailov
Чуйте последните новини, където и да сте!
Последвайте ни във
Facebook
и
Instagram
Следете и канала на БНТ в YouTube
Вече може да ни гледате и в
TikTok
Намерете ни в
Google News